11.08.2008

The Marmara Kitchenette

Nevizadeden ana caddeye yeniden çıktığımızda kalabalıkda hiçbir azalma görmedik, bilakis caddenin başından henüz giren o kadar cok insan vardı ki... yaşlandığımızı birkez daha farkettik, çokdan uyku bastırmıştı bize, çok da konuşmadan, elele meydana kadar çıktık.. kahvesiz bitirmezdik böyle geceleri, demek ikimiz de aynı yeri kestirmişiz aslında, hiç duralım, şurada içelim demeden The Marmara'nın önüne kadar geldik.. Çok yazıldı burayla ilgili, eski cafeyi arayanlar, yenisini beğenenler, olmuş diyenler, olmamış diyenler.. bir de biz gitmeliydik...
Kitchenette'e girdik, cadde kenarında bir masaya oturduk.. dekorasyon Beyoğlu'na yakışır olmuş, tuvaletleri bile o kadar şık ve özenliydi ki.. biz çok beğendik.. cadde kenarında bir masada gecenin o saatine tezat heyecan içindeki meydanı seyrettik, kahveler çorba kasesi gibi fincanlarda geldi, sıcacıkdı, servis cok şıkdıçç yan masalara gelen hamburger tabakları biblo gibiydi.. kahvenin yanına makaron söyledik.... her makaron farklı bir lezzetti ve kesinlikle dört dörtlükdü... makaronun porsiyonu 5lira, kahveler 7-8lira arasındaydı...

ve ortak kararımızı verdik, havasından çok da bişey kaybetmemişti mekan.. zaten bulunduğu yer çok özel, servisi, dekorasyonu, lezzeti ile mekan da hakkını vermişti.. tavsiye edilir efendim.. sağlıcakla kalın...

Hiç yorum yok: