11.08.2008

Saki Bahçe

durup durup beyoğlumuz geliyor... iştahımız kabariyor, ayaklarımızın altı kaşınıyor.. bir fırsatını yakalayıp hooop istiklal caddesinde soluğu alıyoruz.. Geçtiğimiz cumartesi akşamı da oradaydık..

Arabayı Kadıköy'de parkettik, vapurla Beşiktaş'a, sarı dolmuşla da Harbiyeye vardık.

Uzun uzun yürümek istiyorduk, nerede duracağımıza karar vermden, öylece...

İstiklal caddesine girer girmez, sanki tüm İstanbul karşıdan üstümüze üstümüze yürüyor gibiydi.. klasik Beyoğlu kokuları ile kitapcılardan gelen beyoğlu müzikleri eşliğinde Galatasaray'a kadar geldik. Eskiden Galatasaray son nokta gibiydi, ondan sonra da 2 yer için yola devam ederdik, biri Odakule'nin oradaki Miğfer, biri de Rio Bravo... artık ikisi de yok, biri Gloria, diğeri de The House Cafe oldu...
Bir de Tünelden karaköye inmek için..
Şu son 3-4 yılda artık caddenin daha da keyifli yerleri Galatasaray Lisesinden sonrası oldu desem yeri var. Hele babylon'un, otto'nun olduğu Tünelin karşı sokaklarına muhakkak bir fırsat yaratıp gitmelisiniz. Daracık sokaklarda sofyalı, gedikli gibi meyhaneler pırıl pırıl beyaz masa örtülü masaları atmışlar.. mezelerin ve rakının mis gibi kokusu birbirine karışmış.. insanlar nasıl keyifli, nasıl koyu sohbetler var.. nevizadeye benziyor ama farkı daha kaliteli, aralarda cafeler, çin restaurantları vs. de var ve biraz daha az turistik.. yani sanki biraz daha istanbullu bir yer...

Tabi rezervasyon yaptırın cumartesi akşamı için muhakkak, nitekim biz de keyfimize göre bir yer bualamayıp oradan ayrılanlardan olduk o akşam...

gam değil, her zaman kendimize bir şekilde yer bulabildiğimiz, biraz da gediklisi olduğumuz Saki'ye doğru yolumuza devam ettik biz de.. ve bulduk da.. saki Nevizade'de bir mekan.. karşı tarafında biraz ileride bir bahçe yaptılar şimdi.. Saki Bahçe adında.. orda yer bulduk.. Sakinin özelliği tiyatrocuların, sinemacıların mesken ettiği yerlerden biri olması aynı zamanda.. o akşam da dizilerden tanıdığımız bir çok yüz aynı masada koyu bir sohbete dalmışlardı..



mezeleri güzel, lezzetli.. servisi hızlı, güleryüzlü.. fiyatları nispeten uygun.. 4-5 çeşit meze, tereyağlı karides ve bir 20lik efe rakıya 60lira verdik.. aynı masayı tünel tarafında 80-90 arası donatabilirdik sanırım...
sohbete daldık, kalabalık, yüzlerce yüz, rakı keyfi derken, gece 1i bulmuştuk... kahve içmek istiyorduk artık, ama burada değil...

Hiç yorum yok: